Crossfit, özel bir antrenman şeklidir. Fitness hareketlerinin daha yoğun bir şekilde yapıldığı ve sürekli tekrar edildiği bir program da diyebiliriz. Crossfit, bölgesel bir çalışma şeklinden ziyade neredeyse vücudun tamamını çalıştırır. Bu sayede hızlı kalori yakımı sağlar ve kilo vermeye yardımcı olur.
Greg Glasman’ın 1970’li yıllardan beri üzerinde çalıştığı antrenman metodunu bir fitness şirketi kurarak hayata geçirmesiyle kısa zaman içinde tüm dünyaya yayılan crossfit, yüksek yoğunluklu ve fonksiyonel bir şekle sahiptir. Crossfit program çeşitleri, aslında içinde üç farklı branşta spor antrenmanlarını barındırır: Temel jimnastik, kondisyon ve olimpik halter egzersizleri! Çünkü crossfit metodu, insanın fonksiyonel bir canlı olduğunu savunur. Bu bağlamdan yola çıkarak; dayanıklılık, güç, esneklik, koordinasyon, hız, denge, isabetlilik ve çeviklik gibi birçok farklı fonksiyonu bir arada geliştirmeyi amaçlar. Haliyle bunu yaparken de vücudun sınırlarını zorlayarak onu geliştirmeyi amaçlar. Kısacası crossfit antrenmanları esnasında ne yalnızca vücut geliştirme amaçlı ağırlık antrenmanları yapılır ne de vücudun esnekliğini ve koordinasyonunu geliştirmeye yönelik fitness egzersizleri… Crossfit’te bunların hepsi bir aradadır.
Crossfit antrenmanlarında en yaygın kullanılan üç sistem For Time, AMRAP ve EMOP olarak adlandırılır. For Time sisteminde zamana karşı yarışmak esastır. Antrenmanın tamamlanması için bir zaman aralığı belirlenir. Daha sonra sporcular, kendilerine ya da diğer sporculara karşı yarışır. Eğer antrenman yeterli sürede tamamlanamazsa görev başarısız sayılır. AMRAP (As Many Reps or Rounds As Possible), belirli bir süre zarfı boyunca verilen egzersizlerin maksimum sayıda yapılmasını anlatan bir sistemdir. Örneğin; 10 dakikalık bir antrenmanda verilen crossfit programı mümkün olduğunca çok sayıda tekrarlanır. EMOM (Every Minute on the Minute) ise, sporcuların zamana karşı yarışarak kendilerine dinlenme süresi tanımalarına olanak tanır. Yani 1 dakikalık bir antrenman programı 50 saniye içinde bitirilirse, sporcu 10 saniye boyunca dinlenebilir.
Greg Glasman’ın 1970’li yıllardan beri üzerinde çalıştığı antrenman metodunu bir fitness şirketi kurarak hayata geçirmesiyle kısa zaman içinde tüm dünyaya yayılan crossfit, yüksek yoğunluklu ve fonksiyonel bir şekle sahiptir. Crossfit program çeşitleri, aslında içinde üç farklı branşta spor antrenmanlarını barındırır: Temel jimnastik, kondisyon ve olimpik halter egzersizleri! Çünkü crossfit metodu, insanın fonksiyonel bir canlı olduğunu savunur. Bu bağlamdan yola çıkarak; dayanıklılık, güç, esneklik, koordinasyon, hız, denge, isabetlilik ve çeviklik gibi birçok farklı fonksiyonu bir arada geliştirmeyi amaçlar. Haliyle bunu yaparken de vücudun sınırlarını zorlayarak onu geliştirmeyi amaçlar. Kısacası crossfit antrenmanları esnasında ne yalnızca vücut geliştirme amaçlı ağırlık antrenmanları yapılır ne de vücudun esnekliğini ve koordinasyonunu geliştirmeye yönelik fitness egzersizleri… Crossfit’te bunların hepsi bir aradadır.
Crossfit antrenmanlarında en yaygın kullanılan üç sistem For Time, AMRAP ve EMOP olarak adlandırılır. For Time sisteminde zamana karşı yarışmak esastır. Antrenmanın tamamlanması için bir zaman aralığı belirlenir. Daha sonra sporcular, kendilerine ya da diğer sporculara karşı yarışır. Eğer antrenman yeterli sürede tamamlanamazsa görev başarısız sayılır. AMRAP (As Many Reps or Rounds As Possible), belirli bir süre zarfı boyunca verilen egzersizlerin maksimum sayıda yapılmasını anlatan bir sistemdir. Örneğin; 10 dakikalık bir antrenmanda verilen crossfit programı mümkün olduğunca çok sayıda tekrarlanır. EMOM (Every Minute on the Minute) ise, sporcuların zamana karşı yarışarak kendilerine dinlenme süresi tanımalarına olanak tanır. Yani 1 dakikalık bir antrenman programı 50 saniye içinde bitirilirse, sporcu 10 saniye boyunca dinlenebilir.